“Kölner Klüngel” terimi, "akraba kayırmacılığı" veya "eş-dost kayırmacılığı" olarak bilinen sistemi ifade eder.
Herkes Köln'deki “Klüngel”i bilir. Almanya genelinde de tanınır. Çoğunlukla medya tarafından Köln'de yerel siyasetteki skandallar ve yolsuzluklar ekseninde sıkça kullanılır.
“Klüngel”, kontrol edilmesi neredeyse imkânsız, kamuya açık olmayan ilişki ağlarında gizli işbirliğini ve sosyal, siyasi ve ticari çıkarların karışımını ifade eder. Bir tür kayırmacılıktır. Çıkar grupları “Klüngel” sayesinde yolsuzluk sınırını kolayca aşabilir. Olayların akışına göre günlük kullanımda olumsuz bir anlam taşımadığı da olur. “Bir el diğerini yıkar”, “birbirini tanır, birbirine yardım eder”, “ilişkiler kurar”, “ağ kurar” veya “ağda yer alır” gibi anlamlarda da kullanılır.
“Kölner Klüngel” kavramı, dünya genelinde yaygın olan ve ahlaki, sosyal ve politik ilkeleri olan Masonluk sistemi ile paralellik arz eder. Avrupa Masonluğu 18. yüzyılın başında Londra'da ortaya çıkmıştır. Köln’de ise “Klüngel” sisteminin altyapısını oluşturan mason locaları 1751'den itibaren kendini hissettirmeye başlamıştır. Bu da bize sistemin Orta Çağ'dan bu yana Köln'de ne kadar köklü ve güçlü olduğunu gösterir.
19. yüzyılda Köln’de çok sayıda mason vardı. O dönemde şehirde yaklaşık 60.000 kişi yaşıyordu. O zamanlar “Klüngel” kavramı oldukça rahat bir şekilde ele alınırken, bugün belirgin bir neden yoksa gündeme gelmez ve gizlilik arz eder. Bu şaşırtıcıdır, çünkü Köln bugün hâlâ “Klüngel” sisteminin gerçekleştirdiği birçok başarıdan yararlanmaktadır.
Kölnlüler “dostane ve insani” görünmekten hoşlanırlar ve çoğu zaman bu bir sorun oluşturmaz. Bu yüzden birçok Kölnlü “Klüngel” sistemini kabul eder. Efsaneye göre, kimseye zarar vermez. “Klüngel” konuşulmaz ama yaşatılır.
Köln’de bira çok içilir. Kölsch, Kölnlüler için bir bira değil, adeta anne sütünün yerini alan bir içecektir. Kölsch olmadan “Klüngel” düşünülemez. “Klüngel”in en çok yaşatıldığı yerler birahanelerdir. Önemli ağların kurulması, bira içerken başlar. Kölsch, insanlara birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı verir. Dışarıdan birbirine acımasız düşman gibi davranan politikacılar, akşamları bira içmek için bir araya gelirler.
“Klüngel”e dahil olmayanlar, yani dışarıda kalanlar için konu iş veya pozisyon olduğunda, sisteme dahil olmadıklarından bir şey elde edemezler.
Bunu çok iyi bilen “bağımsız” belediye başkanı Henriette Reker, “Klüngel”i “geri püskürtme” sözüyle göreve başlamıştı. Başarılı oldu mu? Bunun yanıtı hâlâ belirsiz. Görünen o ki Reker, şehri daha çok belediye binasından yönetiyor, halkın içine az karışıyor. Bunun sebebi de seçimden bir gün önce ırkçı bir saldırgan tarafından bıçakla ağır yaralanmasıydı. Anlaşılan başkan tedbiri elden bırakmıyor ve haksız da sayılmaz.
Köln, Orta Çağ'da bir liman şehriydi. Ren Nehri’nden geçen tüm gemilerin malları Köln’de boşaltılır, vergi alınırdı. Kölnlüler için her gemi iyi bir iş fırsatı ve gelir kaynağıydı. Bu nedenle Kölnlüler, herkesle iyi geçinmenin faydalı olduğunu bilirler. Kölnlülerin dost canlısı ve açık olmalarının kökeni de bu döneme dayanır.
Tüm bunları neden mi yazıyorum sevgili okuyucular?
Lafı uzatmadan anlatayım…
Kısa bir süre önce Almanya’da Yeşiller’in yaptığı eyalet toplantısında, büyükşehir belediye başkanlığı için Berivan Aymaz aday gösterildi. Aymaz, eylül ayında yapılacak yerel seçimlerde Yeşiller adına Köln’ün belediye başkanlığı için yarışacak.
Seçildikten sonra duygusal bir konuşma yaptı, Köln'ün güçlü yönlerini ve potansiyelini vurguladı: “Kölnlü bir kadın olarak karşınızdayım. Köln çok daha fazlasını yapabilir. Köln cazibe, enerji ve çeşitlilik dolu bir şehirdir.”
“Şehrin kasasının boş olduğu bu dönemde ‘büyük zorluklar’ için çözümler bulunması gerekiyor. Mücadele edilmesi gereken konut sıkıntısı göz önüne alındığında, ‘boş konutlar ve konutların kullanımıyla kararlı bir şekilde mücadele etmek’ önemli. Aşırı pahalı büyük projelere yatırım yapmak yerine, güvenilir ve hızlı çalışan bir toplu taşıma sistemine ihtiyacımız var.”
Yeşiller Partisi adayı Berivan Aymaz’a başarılar diliyoruz.
Lakin, Orta Çağ'dan bu yana Kölnlülerin zihniyetine derinlemesine kök salmış “Klüngel” sistemi, Yeşiller’in adayı Berivan Aymaz’ın yolunu açar mı, yoksa önüne taş mı koyar, bunu da sormadan edemiyoruz!