Azize İrene |
Aynı dönemde İtalyan ressamların da oldukça faal oldukları görülmekte. Keza
bir çok Osmanlı padişahı İtalyan ressamları saraya davet edip kendi potrelerini
çizdirmiş. Bu padişahların arasında en popüler olanı ise Fatih Sultan
Mehmed’dir. Fatih, İstanbul’u aldıktan sonra, İtalyan ressamların Bizans döneminde
yaptıkları eserlere olan hayranlığını gizleyememiş ve 1463 yılında Venedikli
Matteo de’Pasti’yi potresini çizmesi için İstanbul’daki sarayına davet etmiş.
Matteo de’Pasti‘nin ardından, -Gentile Bellini gibi- ünlü İtalyan ressamların
Osmanlı sarayını ziyaret ettikleri görülür. Bu ressamlar ülkelerine döndükten
sonra -batılılar tarafından çok merak edilen Osmanlı Sarayı- yaşadıklarını anlatıp,
yazmışlar deyip sözü Türk araştırmacılara bırakalım.
“ 1453 yılında İstanbul’u fethedip yeni bir çağ açan Fatih Sultan Mehmet
Han, hükümdarlığının yanında yedi dil bilen bir âlimdi. Daha İstanbul’u
fethetmeden önce Roma tarihlerini okumuş; düşmanını, kültür başta olmak üzere
birçok yönüyle tanımıştı. Fatih Sultan Mehmet Han, Konstantiniyye’yi
fethettikten sonra yaptırdığı Topkapı Sarayı’nın dış surları, Ayasofya ve Aya
İrini’nin arasından geçer. Aya Sofya, Fatih’in emriyle camiye çevrilirken, Aya
İrini, Topkapı Sarayı Külliyesi’nin içinde kalmasına rağmen camiye çevrilmemiştir. Roma tarihini çok iyi bilen Fatih Sultan
Mehmet Han’ın Azize İrene’nin hikâyesini bilmemesi düşünülemez. Bu şuur ile
Fatih, Azize İrene’nin hatırasına ve dinine olan sadakatine hürmetin bir
ifadesi olarak, Aya İrini Kilisesi’ni camiye çevirtmemiş; burayı Osmanlı
Devleti’nin kıymetli savaş ganimetlerinin korunduğu, padişahın bir nevi özel
müzesi gibi muhafaza etmiş, içerisindeki hiçbir resim ve kabartmaya
dokunmamıştır. Fatih’ten sonraki padişahlarca da aynı hürmeti gören Aya İrini
Kilisesi, Osmanlı’nın son yüzyılına kadar bu durumunu korumuş, 1869 yılında da
Müze-i Humâyûn (Sultanın Müzesi) adını almıştır.ˮ
Şimdi ise sözü Fatih Sultan Mehmet`in bilinen potresini
çizmiş olan Gentile Bellini`ye bırakalım: “İşgalinden sonra Bizanslı güzeller
güzeli taze Aya İrene´yi hemen Fatih`in yanına götürmüşler. İlk görüşte Fatih
aşka düşmüş. Günlerini İrene ile geçirir olmuş. Lakin devletin başındakiler
başlamış ‛kendini hasna fisneye verdi, memleket idaresini unuttu’ diye
söylenmeye. Bunu duyan Fatih, toplamış hepsini divana, mehter marşı eşliğinde, güzeller
güzeli Aya İrene´sini de almış yanına, ‛kimse hanedanın gücünü korumaktan beni
alıkoyamaz"’ deyip kesmiş bir kılıç darbesiyle güzeller güzeli
sevgilisinin kafasını.”
Sorarım size hey siz kutsal okuyucular. Aranızdan kaç
kişi Aya İrini Kilisesi`nden haberdardı? (Ben de yeni öğrendim!) Peki aranızdan
kaç kişi, Bizansın o görkemli kilisesi, tüm dünyada Konstantinoplenin simgesi
olarak bilinen Aya Sofya’ yı tanımaz? Herkes
bilir dimi….
Ne yazıyor Türk araştırmacılar: “Fatih 6 dil biliyordu,
Roma tarihini okumuştu, İrini Kilisesi´nin İstanbuldaki ilk kilise olduğunu
idrak etmişti. O nedenle Aya Sofya kilisesini camiye çevrildi ama Azize
İrene’nin hatırasına ve dinine olan sadakatine hürmetin bir ifadesi olarak, Aya
İrini Kilisesi’ni camiye çevirtmediˮ
Aşk oldu, aşık oldu, kellesini kesti, sonra pişman oldu,
anısını yaşatmak için de Aya İrini Kilisesi’ni camiye çevirtmedi diyemiyorlar. Aşık
olmanın, gönül vermenin kutsallığını es geçip laf cambazlığı yapıyorlar. Kendi
ürettikleri hikayelere bizi inanmaya davet ediyorlar. Ama karar yine sizin, siz
saygıdeğer okurlar. Her iki hikayeye de inanmak, bağlanmak zorunda değilsiniz.
İsterseniz kendi hikayenizi yazabilirsiniz.
------------------------------------
Nisan 2015 yılında Aya İrene Kilisesini ziyaret etme imkanı buldum. İlgilimi çeken bir kaç konu oldu onları sizinle paylaşayım. Topkapı Sarayının hemen alt kısmında yer alan İstanbul Arkoloji Müzesi`inde Fatih İstanbul`da adı altında bir bölüm var. Bu bölümde Aya İrene Kilisesi`de anlatılmış ve bir kaç fotoğraf paylaşılmış. İrene Kilisesini ziyaret ettiğimde içeride yanlızca boş duvarlar gördüm. Boş, kendi kaderine bırakılmış kilise duvarları. Arkoloji Müzesi`n de verilen fotoğrafta ise üst kısımda görüldüğü gibi kilisenin içersinde sanki dün bir ayin yapılmış havası vermekte. Buradan şunu anlıyorum. Aya Ireni Kilisesi Cumhuriyet ile birlikte daha fazla tahribata uğramış.
İkinci olarak Türkler, Aya İrene Kilisesi dememeye çalışıyorlar!. Bunu nereden çıkartıyorum: Aya İrene Kilisesine giriş kartlarında Aya İreni Anıtı yazmakta, alt kısımdaki giriş kartında olduğu gibi.
------------------------------------
Nisan 2015 Irene Kilisesi - Arka kisimda bir sahne kurulmus. Burada konserler verilmis olmali |
Yukarida yeni cekilen fotograf ile 20. yüzyilda cekilmis fotagraf arasinda dünyalar kadar far var. |
İkinci olarak Türkler, Aya İrene Kilisesi dememeye çalışıyorlar!. Bunu nereden çıkartıyorum: Aya İrene Kilisesine giriş kartlarında Aya İreni Anıtı yazmakta, alt kısımdaki giriş kartında olduğu gibi.