Şehri çok iyi tanıyan şarkiyatcı. Bir İstanbul aşığı!
10 yıllık süre zarfında araştırma yapmış. Kaynak
toplamış.
Fetihle ilgili anlatılan efsanelere kulak kabartmış.
Topografik veriler toplamış.
Bizans kaynaklarının tümünü incelemiş.
Batı ve doğuda fetihle ilgili yayımlanmış kitaplara
göz atmış.
Bir de kuşatmayı surlar içersinde yaşamış olan kişilerin
anlatımlarına ulaşmış.
Kitabı ilginç kılan da bu zaten.
Fetih sırasında olaylara tanıklık etmiş olan kişiler!
Mortmann, surların yıkılmasından sonra
Osmanlı askerlerinin şehirde yağmaya başladıkları sırada gemilerinde bulunan askerlerin
yağmadan pay kapabilmek için gemileri terk ettiklerini yazar. Bunu fırsatı
değerlendiren binlerce Bizanslı ve yabancı ülke elçileri gemilere atlayıp kaçmışlar.
Bu kuşatmadan kaçan kişilerin anlatımları bu kitapta
yer almakta.
Kitap Türkçeye çevrilmemiş.
Zaman yaratabirsem, çeviriyi yapmak istiyorum.
Çeviriden önce kitapta ilginizi çekebilecek tadımlık bir
kaç veriyi sıralamak isterim.
Fetih sonrası Osmanlı‘nın Bizans hazinesinesinin saf altın tutarı 300
bin Dukaten olarak tahmin edilmekte. Bu tutarın beşte biri Fatih Sultan
Mehmet'e pay edilmiş.
Yağma sırasında Yeniçeriler‘in ellerine geçen gümüş ve
buna benzer değerli taşları tanımadıkları için daha sonra Venedikli tüccarlara
bakır fiyatına satmışlar. Bu nedenle yağmanın boyutlarını tam olarak tesbit edilememiş.
İmparator Konstantin’in ölümü ile ilgili çeşitli
anlatımlar var! Bu anlatımlara Mortmann,
kitabında yer vermiş. Mortmann, İstanbul-Vefa’da üzerinde
hiçbir yazı bulunmayan bir mezarın 1850’lerde Rumlar tarafından ziyaret
edildiğini ve mezarda mumlar yakıldığını yazar. Bu akıllara doğal olarak İmparator
Konstantin’in mezarı Vefa’da mı sorusunu getirmekte.
Fetih sonrası Fatih‘in payına 3800 esir düşmüş. Altınlar yirmi torba dolusu. Bir torbanın içersinde yaklasık 500 sikke bulunuyormuş. Buna göre Fatih‘e 10 bin Sikke düşmüş. 20 Bizans gemisinde Frenkler’in o zamanlar kullandığı 300 torba dolusu Frenk Guldeni ile iki bin kilo ağırlığında gümüş bulunmuş. Bizanslılar önceden, ne olur ne olmaz diye değerli esyaları gemilere zula etmişler.
Fetih sonrası Fatih‘in payına 3800 esir düşmüş. Altınlar yirmi torba dolusu. Bir torbanın içersinde yaklasık 500 sikke bulunuyormuş. Buna göre Fatih‘e 10 bin Sikke düşmüş. 20 Bizans gemisinde Frenkler’in o zamanlar kullandığı 300 torba dolusu Frenk Guldeni ile iki bin kilo ağırlığında gümüş bulunmuş. Bizanslılar önceden, ne olur ne olmaz diye değerli esyaları gemilere zula etmişler.
70 bin altın fetihden kısa bir süre sonra toprağa
gömülü olarak bulunmuş.
Fatih, payına düşen altınları eritip Osmanlı‘da ilk
altın sikkeyi kendi adına kestirmiş. Kendi adına kestirdiği sikkeler, aynı zamanda Osmanlı‘nın beylikten devlete geçişin ilanı olmuş. Yani buna göre Osmanlı’nın beylikten devlete geçiş ilanını Bizans hazinesinden yağmalanan altınlarla yapılmış.
İnsan sormadan edemiyor!
2024’de planlanan Cumhuriyet‘den Osmanlıya geçiş ilanı
yolsuzluktan elde edilen tirilyon
dolarlarla mı yapılcak?
Bekleyip göreceğiz.
Şunun surasında 30 Marta ne
kaldı?
Dilerim 30 Mart sandıktan
baktırıp saç baş yoldurmaz.
İlhami Yazgan
iyazgan@web.de
Not:
Kara gözlü çocuk bugün (12.03.2014) toprağa veriliyor. Toprağı bol olsun, gökyüzü
tanrıları hep onunla olsun. Dilerim Türkiye halkları Berkin’i
unutmaz..........