İlgimi çeken başlıklar şunlar:
“Yüksek gelirlilerden yüksek vergi alınacakˮ , “Hükümetin sadece kendisini seçen Yunan halkına karşı yükümlülükleri bulunuyor, başka kimseye karşı herhangi bir yükümlülüğümüz yokˮ , “Avrupa karanlık geçmişin yanlışlarını tekrarlamamalı. Bir halkı küçük düşürerek rezil edemez.ˮ
Bu başlıklar bana 1345 yıllarında Selanik'de ortaya çıkan ve toplumsal-devrimci ögeleri bünyesinde barındıran Zelotis hareketini hatırlattı. Şeyh Bedreddin baskıldırısından 50 yıl önceBalkanlar`da başlayan bu taban hareketinin bileşenlerini Selanik limanında çalışan işçiler, çevre köylerde yaşayan fakir köylüler ve gemiciler oluşuyordu. Hareketin çıkış noktasının temelinde şehri yöneten zengin sınıfın, kendi çıkarları doğrultusunda şehri yönetmeleri ve Konstantinople’deki Bizans adına vergi toplamalarıydı. 1345`lilerin başlarında bu duruma bir son vermek için örgütlenen Zelotis`ler en temel istemlerini şöyle sıramışlardı; “Zengin kişi ve kilisenin elinde bulunan malları azaltmak ve yoksullara yardım etmek, geri kalanları da şehrin genel yararlarına harcamak.ˮ
Çipras'ın bir kaç gün önce açıkladığı parti programı Zelotis'lerin parti programına çok benzemekte.
“Yüksek gelirlilerden yüksek vergi alınıp dar gelirlilere dağıtmakˮ
“Emekli maaşlarında daha fazla kesinti yapmamak ve düşük maaşlılara yılbaşında bir maaşlık ikramiye vermek.ˮ
Ne acı, insanlık 600 yıl bir arpa boyu yol alamamış!
Selanik'deki Zelotis'ler tabandan gelen bir örgüttü ve programı olan bir partiydi. 1345'de açıkladıkları parti programında dile getirdikleri en çarpıcı maddelerden biri: “Yoksullar adına el konulmuş mal ve mülkleri ihtiyacı olanlara dağıtmak bir haktır. Bu el koyma zorla yapılmış olsa bile, herhangi bir adaletsizlik söz konusu değildirˮ maddesiydi.
Zelotis'ler eşitlikçi ve paylaşımcı bir temelde Selanik'de bir kaç yıl iktidarda kaldılar ama dışarıdan gelen baskılar sonucu yenik düştüler.
Çipras’da kendi hükümetine yönelik dışarıdan gelecek baskıları çok iyi bildiği için parti programını açıklarken bu noktaya vurgu yapmış: “Avrupa, halklar arasında nefret duygusunun yeniden körüklenmemeli. Karşılıklı anlayış ve dayanışmanın hakim olması için canavarlar dönemini son bulmalı.ˮ
Herkes bilir, Balkanlar'da köklü bir sol damar vardır. Yunanistan'da da iktidara gelenler işte bu sol damarın çocuklarıdır. Bu damarın temelleri 1345'de Selanik'de atılmıştır. 1416'da Serez'de kendini “Hava bedava, Işık bedava, Ekmek niye parayla“ diye seslenen Bedreddin‘le devam etmiştir.
İlhami Yazgan
iyazgan@web.de