14 Ağustos 2013 Çarşamba
Bitlis
Bir rivayete
göre Büyük İskender, Babil seferine çıkmadan önce
Bitlis isimli generaline, kendisinin gösterdigi bir yere, kendisi de dahil
olmak üzere kimsenin fethedemeyeceği bir
kale kurmasını emrederken şunları emreder: "Burada öyle bir kale inşa et
ki, benim gibi ünü Dünyaya yayılmış hükümdar bile bu kaleyi fethetmekte aciz kalsın."
Bunun
üzerine Bitlis, kısa zamanda kaleyi yapar. Büyük İskender, Babil seferinin
dönüşünde kale kapılarının kendisine kapalı
olduğunu görünce kaleyi kuşatmaya kalkar.
Kaleyi bir türlü ele geçiremeyen İskender, kuşatmadan vazgeçer ve dönüş
hazırlığına başlar. Bu sırada kapıların açılması emrini veren general Bitlis,
kalenin anahtarını Büyük İskender‘e verir.
Neden kendisini bu kadar uğrastırdığını soran Büyük İskender'in Bitlis'ten
aldığı yanıt şu olur: "Sizin verdiğiniz
emirler doğrultusunda kapıları açmadım."
13 Ağustos 2013 Salı
Yozgatlı bir Ermeni’nin ağzından Türk Halk Müziği
Konu: Yozgatlı bir Ermeni’nin ağzından Türk Halk Müziği
Yöre: Yozgat
Yıl: 1899
Derleyen: Hagop Thopdschian / Antepli / Ermeni
Düzenleyen Komitas Wartapet / Kütahyalı / Ermeni
Yayımlayan: Enno Littmann / Alman / 1899
2013 yılında yayımlayan İlhami Yazgan
7 Ağustos 2013 Çarşamba
100 Yıl Önce Kayıtlara Geçen Tahtacı Türküleri
Şarkiyatcı W. Heffening 1918 yılında Türkiye’de askeri
tercüman olarak göreve başlar. Görev
yeri Türkiye’nin Toros bölgesidir. Görevinden arta kalan zamanını bölgede
yaşayan Tahtacılar ile geçirir. Tahtacılardan dinlediği halk türkülerine aşık olur. Mersin’in Tarsus-Çamalan Köyü’nden Hacı
Ali ve Belen Köyü’nden Emir den dinlediği türküleri kaydetmeyi ihmal etmez. Heffening 1918’de tren raylarının kurulması
sırasında tanıştığı Tahtacılar’ın Karapınar Aşireti’ne bağlı olduklarını belirtir
ve derleği türküleri kaydederken oldukca zorluk çektiğini vurgular. Heffining
kaleme aldığı makalesine şöyle devam eder: ‘‘yol
yapımında çalışan ve güzel türkü söyleyen Tahtacılarn söyledikleri türküleri kaydetme talebime uzun
bir süre ayak dirediler. Ben de bunun üzerine akşamları oturduğumuz eteşin
çevresinde söyledikleri türküleri bir
akşam onlara hissettirmeden kaydettim. Ertesi günü birlikte çalıştığım bir Türk
arkadaş yanlış yazdığım kelimelerin düzelttisini yaptı. Listede bulunan 4 ve 5’inci nolu türküleri
Adana bölgesinde yaşayan Tahtacılardan dinleyip kaydettim. Altı numaralı türkü
oldukça melankolik. Bu türküyü dinlerken hüzünlenmemek mümkün değil.‘‘