Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, Atina'da Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile yaptığı görüşmede, Yunanistan'ın İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Almanya'dan talep ettiği tazminatı dile getirdi. Almanya Cumhurbaşkanı ise bu konunun hukuki olarak kapandığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter
Steinmeier yaptığı açıklamada bir
detay ilgiçti!
„Yahudi Cemaati`nin hayatını
kaybettiği Selanik ile ilgili olarak değil, diğer alanlarda da tarihi
sorumluluğumuza bağlı kalmaya devam ediyoruz.“
Yahudi Cemaati!?
Selanik!?
Tamam Selanik, Yunanistan`ın
ikinci büyük şehri ama tazminatla Yahudi Cemaati ne alakası var?
![]() |
Ülkesi icin daha fazla tazminat istiyor. Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile Atina'daki sarayında |
İkinci Dünya Savaşı sırasında
neler yaşanmıştı?
15. yüzyılda İspanya’dan
kovulan Yahudiler Osmanlı hakimiyeti altındaki Selanik‘e yerleştiler. Zaman
içersinde değişik meslek gruplarında büyük başarılar elde ettiler. Buğday,
kumaş, pamuk, yün, ipek ve tütün ihracatı yapıyorlardı. 19. yüzyıla
gelindiğinde Selanik Yahudi nüfusu yüz bini geçmişti.
1941 yılının Nisan ayında Nazi
kuvvetleri şehre girdiğinde Yahudi başını yasaklandı, hastanelere, konutlara,
okullara el konuldu ve Yahudi toplumunun önde gelen isimleri tutuklandı. Sayım
yapılacak bahanesiyle bir alanda toplanan Yahudiler Selanik’in eski tren
istasyonundan Bergen-Belsen’e 17, Auschwitz-Birkenau’ya 16 sefer düzenlendi.
Hepsi de Yahudileri taşıyordu. Hepsinin de sonu aynıydı: Ölüm…
Yahudilere ait işyerleri ve
mallarna el konuldu; değerli elyazmaları, altın külçeler, mücevherler ve
topluma ait tüm değerli objeler „tekrar geri verilecek“ diyerek gasp edildi. Gasp etme işini Max Merten
adında bir Nazi subayı yürütmüştü. Yahudilere verilen söz tutulmadı. Toplanan
hazine bir gemiye yüklenip Almanya‘ya doğru yola çıkmıştı.
„Dünya tükenir yalan
tükenmez.“ Yalan, yeryüzünü öyle sarmış ki kıyamet kopsa ona birşey olmuyor!
Almanyaya doğru yola çıkan
Selanik Yahudi hazinesi Messinia Körfezi açıklarında battığı söylendi!
![]() |
Temmuz 1942'deNaziler tarafindan Özgürlük Alaninda toplannan Selanik Yahudileri |
Johannes Rau`nun olaydan 57
yıl sonra Yunanistan ziyareti
Almanya`nın sekizinci
Cumhurbaşkanı Johannes Rau Yunanistan’ı ziyaret etti. İlk durağı Mora
Yarımadası‘ndaki Kalavryta adlı küçük bir kasabaydı. 11943‘te Alman Nazileri,
kasabadaki direnişi kırmak için 14 yaş
üzerindeki tüm erkekleri kurşuna dizmişlerdi. Rau, katledilenleri
anmak için orada olduğunu, Almanlar‘ın
Yunanistan'a yaşattığı acıyı unutmamaları gerektiğini söyledi.
Rau,
bunları dile getirirken Selanik`e gitmemesi, gaz odalarında öldürülen Selanik
Yahudileri‘nden söz etmemesi ilgi çekti!
1943’de Selanik`ten trenlere
doldurulup gaz odalarına gönderilen 50 bin Yahudi’nin eski Cumhur Başkanı Johannes
Rau‘nun gözardı etmesinin ardında farklı nedenler mi vardı?
Geçerli tek neden tazminat
olayı mı?
Alman Cumhurbaşkanı, bir
zamanlar dünyanın en önemli Sefarad Yahudiliği merkezi olan Selanik Yahudi
topluluğunun imhasına yönelik bir çift laf etmemiş olması manidardır!
Alman yetkilileri bu konuda Rau‘nun
Yunanistan‘ın Nazi işgali sırasında işlenen suçlara karşılık tazminat
taleplerinin tanınmasıyla ilgili sorulardan kaçınmak istemiş olabileceğini
söylerler!
Rau‘nun
kaçınmak istediği başka sorular da olmalı mutlaka! Mesela bir zamanlar politik
danışmanı olan, eski parti meslektaşı Gustav Heinemann ve Heinemann’ın
yakın iletişimde olduğu Yahudi avcısı Max Merten ile olan bağlantısı
ilginçtir!
Konuya açıklık getirmesi için Gustav
Walter Heinemann’ın kim olduğunu kısaca bakalım. Heinemann bir Alman
siyasetçi ve Federal Almanya Cumhuriyeti‘nin üçüncü Cumhurbaşkanı. Yaşamında
beş farklı parti ile ilişkisi vardı. Weimar Cumhuriyeti‘nde sol liberal DDP‘nin
öğrenci örgütü üyesiydi ve daha sonra Hıristiyan sosyal CSVD‘de görev aldı,
savaştan sonra önce CDU‘yu ve sonra pasifist GVP‘yi kurdu ve 1957‘de SPD'ye
katıldı. Yahudi avcısı Max Merten Yunanistan ziyareti sırasında Yunan
polisi tarafından tutuklandığında, Heinemann, Max Merten`in
avukatlığını yaptı ve onun suçsuz olduğunu ispatlamaya çalıştı ve tekrar
Almanya’ya geri dönmesini sağladı. Peki tüm bunların Almanya`nın sekizinci
Cumhurbaşkanı Johannes Rau ne ilişkisi var diye sorarsanız, hemen cevap
verelim. Almanya`nın üçüncü Cumhurbaşkanı olan Gustav Heinemann aynı
zamanda Johannes Rau`nun kayınpederidir.
![]() |
Max Merten, 1959'da Atina'da mahkum edildi. Yahudilerden aldığı altın, bugüne kadar ortadan kayboldu. |
Selanik hazinesi nerede?
Selanik Yahudileri 1943‘te
Nazi subayı Max Merten’e teslim ettikleri hazinelerinin nerede olduğu
konusunda uzun süredir kafa yordular. Cemaatin gasp edilen külçe altınları,
mücevherleri ve dini eşyaları bulmak için dalgıçlar, Messinia Körfezi'nde batık bir gemi bulmayı
umut ederek dalıp durdular. Lakin tüm çabalar boşunaydı! Dalgıçların buldukları
tek şey iri bir kaç kaya parçasıydı. Yahudi avcısı Max Merten gemiye
yükledim ama denizde battı dediği Selanik hazinesini gizlice Yunanistan’dan
kaçırıp Alman ulaştırmış ve gerekli birimlere teslim etmişti. Teslim ettiği
birimlerim başında Alman siyasetçi ve Federal Almanya Cumhuriyeti‘nin üçüncü
Cumhurbaşkanı Gustav Heineman vardı.
Peki Almanya`nın üçüncü
Cumhurbaşkanı Gustav Heinemann kim di?
Almanya`nın sekizinci
Cumhurbaşkanı Johannes Rau’nun kayınpederi.
Peki Yahudi avcısı Max
Merten Yunanistan ziyareti sırasında Yunan polisi tarafından
tutuklandığında kim savunmasını üstlenmişti?
Merten‘i Almanya`nın
üçüncü Cumhurbaşkanı olan Gustav Heinemann savunmuştu.
Simdi size Selanik hazinesi nerede? sorusunu tekrar sorsam bana nasıl bir cevap verirsiniz?
Köln/Ilhami Yazgan/03.11.2024