16 Ağustos 2014 Cumartesi

Almanya`nın Ezidilere olan ilgisi çok eskilere dayanır

Soykırımla karşı karşıya olan Ezidiler`in dramı Alman hükümeti ve Alman komuoyunu harekete geçirdi. Acil insanı yardımı artıran Alman hükümeti, savaştan sonra ilk defa silah sevkiyatı yapmaya karar verdi. Almanya tarihine bakıldığına Almanya`nın Ezidilere olan ilgili çok eskilere dayandığını görmekteyiz. 15 yıl önce kaleme aldığım bu makale Almanlar"ın Ezidilerle olan ilişkisi irdelenmekte.
Ezidiler toplu halde ibadet ederken
Benim bilgim, tüm varlıkları kuşatır
Benim varlığım, benden gelir.
Benim gelişimin nedeni, yine benim;
Zamanını da bilen benim
                                      (Şeyh Adı’nın ilahisinden bir bölüm)

Petersmann Mitteilungen adlı bir dergide, Oryantalist Dr. Wilhelm Bachman’ın 1914 yılında Kürdistan’a yaptığı gezinin notları yayımlar. Musul’dan başlayıp, Van’a kadar uzanan gezisiyle ilgili yayımanan notlarının bir yerinde şunlar yazılıdır; “21 Temmuz 1911 tarihinde, kervanlarımız Musul’dan ayrıldı ve aynı gün Yezidi Kürtlerin yaşadığı Baadri Köyü’ne ulaştı. O dönemde köyün ileri gelenlerinden ve Ezidi Kürtler`in ruhani reisi, Ali Bey`le tanışma fırsatınımız oldu”

Dr. Bachman, Baddri köyündeki edindiği izlenimlerini, Ezidiler`in ruhani lideri Ali`Bey hakkındaki görüşlerini, tapınma biçimlerini gezi notlarında yazmakla Almanya’da, Ezidilere karşı var olan ilginin daha da artmasını sağladı. Dr. Bachman gezi notlarının bir yerinde Ezidilerin ruhani lideri Ali Bey’in kendi görüşmesinden kısa bir süre sonra öldürüldüğünü,  suikasta kurban gittiğini çarpıcı bir biçimde anlatırken Ezidiler`in tapınma ve kutsal kitaplarından da söz eder. Kürdolog Bazıl Nikitin’de yazmış olduğu “Kürtler” adlı eserinde Ali Bey’den övgüyle bahsetmistir. Ali Bey’in Müslüman din adamlarının da katıldığı toplantılar düzenlediği ve bu toplantılardaki tartışmalarda eksiksiz bir tarafsızlık içinde olduğunu belirtir.

8 Ağustos 2014 Cuma

Tarihte Ezidilere yapılan zulüm ve katliamlar

Ezidi Seyhi Hüseyin Bey
Bu makaleye konu olan belge, Kürt halkının eski inançlarından Zerdüştlüğün devamı olan ve geçmişte Fars, Arap, Türk egemenleri tarafından 72 büyük katliamdan geçirilmiş Ezidilerle ilgilidir. Tarih boyunca 80 kere kendi topraklarından uzaklaştırılmış, şeytana taptıkları bahane edilerek katledilmiş. Ezidilerin sayıları gün geçtikçe azalıyor. Ezidilik artık “yok olmuş dinler” kategorisinde yer almakta. Bu makalede adı geçen belge (buna muhtıra da diyebiliriz), 1872-1873 yılları arasında Sincanlı Kürt Ezidiler tarafından kaleme alınmış.


1861 yılında Osmanlı tahtına oturan II. Abdülaziz, komutanlarından Muhammet Tahir Bey’i İstanbul’dan Musul’a gönderir. Musul’a bağlı Sincan dağlarında yaşayan Ezidilerin toplanıp Osmanlı ordusuna askerlik yapmaları için emir verir. Sultan II. Abdülaziz tarafından görevlendirilen Tahir Bey, sultanın fermanını Yezidi ileri gelenlerine iletir. Fermanda, 15 bin gencin 10 gün içerisinde hazır olması emredilir. Tahir Bey, Yezidi ileri gelenlerine 10 günlük bir süre tanır. Yezidi ileri gelenleri kendilerine tanınan bu süre zarfında, neden Osmanlı ordusuna askerlik hizmeti yapamayacaklarını açıklayan bir deklarasyonu Tahir Bey’e sunarlar.